Ülkelerdeki Halk Oyunları
Karadeniz'e özgü bir halk oyunu: Horon
Horon, Karadeniz insanının coşkusu yansıtan bir halk oyunu. Nesilden nesile aktarılan figürlerle, bazen kemençe, bazen tulum eşlik ediyor horona. Yüzlerce yıllık bir kültürün, coşku ve melodinin birlikte harmanlandığı, 7'den 70'e herkesin sevdiği bir oyun horon. Adını yunanca "dans" anlamına gelen horostan aldığı tahmin edilen bu oyunun anavatanı dağlık yapısı, sert iklimi, dalgalı ve hırçın deniziyle Karadeniz.
Figürleri de sarp coğrafyanın doğasını yansıtırcasına sert ve hareketli. Oldukça canlı bir ritimle sergilenen horonda erkek ve kadınların figürleri farklı. Erkeklere göre kadınlar aynı ritme daha yumuşak biçimde eşlik ediyor. Horon oynamak ya da horon vurmak gibi ifadelerle dile dökülen bu hırçın figürlü oyun, düğünlerin, törenlerin ve şenliklerin olmazsa olmazı.
Horona eşlik eden enstrümanlarsa bölgelere göre çeşitlilik gösteriyor. Trabzon'da kemençe, davul ve zurna kullanılırken, Hemşin'de ise yalnızca tulum kullanılıyor. Düz horon, bıçak horonu ve Akçaabat horonu gibi bir çok türü de bulunuyor.
Karadeniz'in yüksek ve sisli yaylalarından dünyaya yayılan horonu çocukluğundan itibaren bilenlerin dışında sonradan öğrenmek isteyenler de var. Aclan Sezer Genç, babasından devraldığı horon geleneğini 11 yıldır hevesli öğrencilerle buluşturuyor. Horonu gelecek nesile taşıyan Genç, horonla ilgili şu sözleri sarfetti: “Horon, halkın oynadığı bölümde 2 paralel çzigide oynanır. Geride kaldığımız bölümlerde 6 temel sayıyla öndeki bölümlerde de 3 temel sayı, arada küçük bir de geriye dönüş vardır. On sayıdır temeli budur. Bunu sıklaştırabilirsiniz, yavaş oynayabilirsiniz. Aynı temel yapı üzerinde devam de edebilirsiniz.”
Kalabalık gruplarca yapılan dans, dizlerin gevşeyip toplanarak müziğin ritmine uyulmasıyla kıvraklık ve hareket kazanıyor. Horon, oynandığı mekana göre de farklılık arzediyor. Aclan Sezer Genç horon oyunuyla alakalı sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Gösteri düzeni çok farklıdır. Onlar farklı figürlerden oluşur. Ama temel unsur olarak horon olmazsa olmaz. 3 ayak dediğimiz düz horon, sonra sık sara, kolların dinlendirilmesi için yapılan, genel adı yenlik olan bölüm. Buna aynı zamanda Maçka tarafında ufak ve rahat denir. Daha sonra da insanı coşturan alaşağı bölümü gelir. Bu 3 bölümden oluşur ki iyi bir felsefedir bu. Oyun içindeki grup halinde tek bir melodiyle birarada olabilmek.”
Karadeniz'in ruhunu yansıtan horon, bu kültürün bir yansıması olarak yüzyıllardan bu yana coşku dolu anlara tanıklık etmeye devam ediyor.
Yunanlar'ın geleneksel oyunu Girit dansı
Kadın erkek elele, bir toprağın, bir memleketin tarihini, sevincini, kederini anlatan adımları müzikle buluşturuyor. Yunan geleneksel dansları da bu coğrafyadaki çok kültürlülüğü ve tarihi zenginliği gösteriyor. Geleneksel danslar asırlar önce bu coğrafyada çeşitli din ve etnik kökene mensup milletler arasında kurulan dostlukların dans ve müzikle bugün hâlâ kalplerde yaşatıldığına işaret ediyor.
Horon, Karadeniz insanının coşkusu yansıtan bir halk oyunu. Nesilden nesile aktarılan figürlerle, bazen kemençe, bazen tulum eşlik ediyor horona. Yüzlerce yıllık bir kültürün, coşku ve melodinin birlikte harmanlandığı, 7'den 70'e herkesin sevdiği bir oyun horon. Adını yunanca "dans" anlamına gelen horostan aldığı tahmin edilen bu oyunun anavatanı dağlık yapısı, sert iklimi, dalgalı ve hırçın deniziyle Karadeniz.
Figürleri de sarp coğrafyanın doğasını yansıtırcasına sert ve hareketli. Oldukça canlı bir ritimle sergilenen horonda erkek ve kadınların figürleri farklı. Erkeklere göre kadınlar aynı ritme daha yumuşak biçimde eşlik ediyor. Horon oynamak ya da horon vurmak gibi ifadelerle dile dökülen bu hırçın figürlü oyun, düğünlerin, törenlerin ve şenliklerin olmazsa olmazı.
Horona eşlik eden enstrümanlarsa bölgelere göre çeşitlilik gösteriyor. Trabzon'da kemençe, davul ve zurna kullanılırken, Hemşin'de ise yalnızca tulum kullanılıyor. Düz horon, bıçak horonu ve Akçaabat horonu gibi bir çok türü de bulunuyor.
Karadeniz'in yüksek ve sisli yaylalarından dünyaya yayılan horonu çocukluğundan itibaren bilenlerin dışında sonradan öğrenmek isteyenler de var. Aclan Sezer Genç, babasından devraldığı horon geleneğini 11 yıldır hevesli öğrencilerle buluşturuyor. Horonu gelecek nesile taşıyan Genç, horonla ilgili şu sözleri sarfetti: “Horon, halkın oynadığı bölümde 2 paralel çzigide oynanır. Geride kaldığımız bölümlerde 6 temel sayıyla öndeki bölümlerde de 3 temel sayı, arada küçük bir de geriye dönüş vardır. On sayıdır temeli budur. Bunu sıklaştırabilirsiniz, yavaş oynayabilirsiniz. Aynı temel yapı üzerinde devam de edebilirsiniz.”
Kalabalık gruplarca yapılan dans, dizlerin gevşeyip toplanarak müziğin ritmine uyulmasıyla kıvraklık ve hareket kazanıyor. Horon, oynandığı mekana göre de farklılık arzediyor. Aclan Sezer Genç horon oyunuyla alakalı sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Gösteri düzeni çok farklıdır. Onlar farklı figürlerden oluşur. Ama temel unsur olarak horon olmazsa olmaz. 3 ayak dediğimiz düz horon, sonra sık sara, kolların dinlendirilmesi için yapılan, genel adı yenlik olan bölüm. Buna aynı zamanda Maçka tarafında ufak ve rahat denir. Daha sonra da insanı coşturan alaşağı bölümü gelir. Bu 3 bölümden oluşur ki iyi bir felsefedir bu. Oyun içindeki grup halinde tek bir melodiyle birarada olabilmek.”
Karadeniz'in ruhunu yansıtan horon, bu kültürün bir yansıması olarak yüzyıllardan bu yana coşku dolu anlara tanıklık etmeye devam ediyor.
Yunanlar'ın geleneksel oyunu Girit dansı
Kadın erkek elele, bir toprağın, bir memleketin tarihini, sevincini, kederini anlatan adımları müzikle buluşturuyor. Yunan geleneksel dansları da bu coğrafyadaki çok kültürlülüğü ve tarihi zenginliği gösteriyor. Geleneksel danslar asırlar önce bu coğrafyada çeşitli din ve etnik kökene mensup milletler arasında kurulan dostlukların dans ve müzikle bugün hâlâ kalplerde yaşatıldığına işaret ediyor.
Kuşkusuz Yunan folklorunun en çok etkileşim içinde bulunduğu kültürlerin başında Türk kültürü geliyor. Çoğu zaman Anadolu'dan, Trakya'dan tanınan melodiler Yunanca sözlerle Ege'nin batısında ortak duyguları ifade ediyor.
Yunanistan'ın Trakya, Makedonya, Kiklades Adaları, İyonya, gibi birçok bölgesinden birbirinden farklı geleneksel oyunlar bulunuyor. Girit müziği ve geleneksel dansı ise kuşkusuz en etkileyicilerinden biri. Girit müziğinde hızlı ritimlerle kaynayan kanlar, vurdukça yerleri sallayan adımlara dönüşüyor. Kemençeye benzeyen bir enstrüman olan lira ve aşık atıştırmasını andıran şarkılarla birlikte dinamik bir oyun sergileniyor. Bu canlı ritimler girit halkının yaşam sevincini de sembolize ediyor. Girit müziği ve geleneksel dansının bu dinamik yapısı gençlerin bu kültüre ilgisini bugün hâlâ canlı tutuyor.
Geleneksel halk oyunları Yunan kültüründe büyük bir role sahip. Bu dansların bugün hâlâ gençler tarafından ilgiyle takip edilmesi dansların günümüzde yaşatılmasına neden oluyor. Kostas Kiryakakis bugün Girit oyunları dersleri veriyor. Gençler bu oyunları öğrenmeye hevesli olduğunu söyleyen Kiryakakis, şöyle konuştu: “1994'ten beri Atina'da Girit dansları dersi veriyorum. Bir başka deyişle, bölgemizin kültürünü tanıtıyorum. Halkın Girit kültürüne ilgisi büyük. Gençler de çok ilgili. Giritli olmasalar da Girit oyunlarını öğrenmek için hevesliler. Bunun temel nedeni de canlı, hızlı bir oyun olması. Delikanlılık ve mertlik üzerine olması. Zira bizim toplumumuzun en büyük özelliği mert olmasıdır.”
Geleneksel halk oyunları Yunan kültüründe büyük bir role sahip. Bu dansların bugün hâlâ gençler tarafından ilgiyle takip edilmesi dansların günümüzde yaşatılmasına neden oluyor. Kostas Kiryakakis bugün Girit oyunları dersleri veriyor. Gençler bu oyunları öğrenmeye hevesli olduğunu söyleyen Kiryakakis, şöyle konuştu: “1994'ten beri Atina'da Girit dansları dersi veriyorum. Bir başka deyişle, bölgemizin kültürünü tanıtıyorum. Halkın Girit kültürüne ilgisi büyük. Gençler de çok ilgili. Giritli olmasalar da Girit oyunlarını öğrenmek için hevesliler. Bunun temel nedeni de canlı, hızlı bir oyun olması. Delikanlılık ve mertlik üzerine olması. Zira bizim toplumumuzun en büyük özelliği mert olmasıdır.”
Geleneksel danslara duyulan bu sevgi nesilden nesile aktarılarak yaşatılıyor. Geleneksel oyunlarda elele veren dostlar mutlulukları çoğaltıyor, yaşanan tüm sıkıntıları unuttururcasına rengarenk bir tablo çiziyorlar.
Bulgarlar'ın geleneksel oyunu: Horo
Bulgaristan’ın horo adıyla anılan halay çeşitleri, ülkenin zengin etnografik yapısını yansıtıyor. Halk oyunları tıpkı halk müzikleri gibi bölgelere ayrılıyor. Dobruca, Trakya, Şop, Pirin ve Rodoplar. Bütün bu yerlerin kendine has oyunları ve her birinin farklı özellikleri bulunuyor.
Dobruca horosunda beden ve omuz harekleri öne çıkıyor. Adımlar ağır ve bazen yere çömelerek oynanıyor. Figürler bölge insanın verimli Dobruca ovasıyla ve toprakla ilgisini simgeliyor. Bu horo riçenitsa, çerkezka, tropanka adıyla birbirinden ayrılıyor.
Trakya bölgesindeki halk oyunlarıysa ritmik ve neşeli melodilere sahip. Kasım, riçenitsa ve üçlümse bölgenin en belirgin horoları. Sofya vadisini kapsayan bölgenin oyununa şopluk veya şop horosu deniliyor. Şop’lar, yani Sofya ilinin yerlileri kolllarını yukarı kaldırarak, Karadeniz horonunu andıran danslar ediyor. Oynanması en zor olan bu horonun en ünlüleriyse petrunino, samakov, çingene ve dörtlü horo ile şop riçenitsa oyunları.
Pirin folklor bölgesi Makedon horosu, Aydarovo horo, Ohri ve Şirto halk oyunları ile ünlü iken Rodop bölgesi baçkovo hâlâyı ile adını duyuruyor. Rodop hâlâyları genel olarak daha yavaş, sert ve geniş adımlarla oynanıyor. Bu birbirinden renkli oyunlara sahip ülkenin başkenti Sofya’daki Vitoşka caddesi de, sık sık folklor gösterilerine ev sahipliği yapıyor.
Kırgızistan'da Kara corgo dansı
Kırgızistan, zengin bir halk kültürüne sahip. Yöresel halk dansları, giderek gelişen sanat alanlarından biri. Geleneklerini korumaya önem veren halklardan olan Kırgızlar'da, her önemli kutlama geleneksel danslarlarla renkleniyor.
Geçmişi yüzyılar öncesine uzanan geleneksel oyunlar günümüzde yeni koreografilerle harmanlanıyor. Kara corgo dansıysa bunlar arasında öne çıkıyor. Son yılların en ünlü ve popüler dansı, sert omuz ve ayak hareketleriyle ilgi çekiyor.
Geleneksel Kırgız kültüründe ‘talma biy’, ‘cindi biy’, ‘kara biy’ gibi ağır dansların yanı sıra ‘iyin biy’, ‘sınma biy’, ‘bugu çalış’, ‘muun biy’, ‘bürküt biy’, ‘cooker biy’ gibi adlandırılan kolay danslar da bulunuyor.
Birbirinden farklı figüre ve ritmi sahip bu danslara kırgızların geçmişteki göçebe yaşamının izleri de yansıyor. Ayrıca kıyafetler gibi danslardaki ritimlerde, kadın ve erkeklere göre ayırılıyor. Kırgız halk oyunları, kadınlar tarafından oynandığında zarif el hareketleri ve figürleriyle romantik bir hava estirirken, erkek oyunları daha sert ve canlı bir nitelik taşıyor.
Pakistan'da her eyaletin farklı dansı var
Renkli Pakistan kültürünün olmazsa olmazlarından biri danslar. Her eyaletin farklı bir oyunu bulunuyor. Çoğunlukla davul ve zurnayla icra edilen bu oyunlar, süslemeli kostümlere de sahip. Ülkenin 4 farklı eyaletinin her birinin kendine has dansları var. Bunlardan biri de attan dansı.
Afganistan'ın da milli dansı olan attan, ülkenin kuzeyinde yer alan ve nüfusunun büyük bir bölümü Peştun kökenlilerinin oluşturduğu Hayber Peştunhuva eyaletine özgü bir dans. Bu dansa eşlik enstrümansa davul. Geleneksel düğün ve eğlencelerin gözdesi bu dansda ritmi belirleyen de davulun sesi.
Ülkede yaygın olan diğer bir dans ise deve dansı. Ülkenin Pencab eyaletinde yaygın olan bu dans adını dansta anlatılan deve kervanı hikayesinden alıyor. Dansçıların her biri büyük bir deve kuklasının etrafında kukladan yapılan atlar üzerinde kervana eşlik ediyor. Kervanın gözbebeğı olan deve atlılar tarafından korunmaya çalışılıyor.
Davul ve zurnanın eşlik ettiği dansın ritmini ise davulcu belirliyor. Pakistan'ın en renkli danslarından olan deve dansı, dansçıların süslemeli kostümleri ile dikkat çekıyor.
Diğer bir dikkat çeken dans ise Sindh geleneksel dansı. Adını ortaya çıktığı eyalet olan Sind'den alan bu dans daha çok denge üzerine kurulu. Dansçılar başlarının veya ağızlarının üzerine koyduğu uzun bir sopa ve o sopanın üzerindeki çömlek kabı dengede tutarak birbirinden ilginç kıvrak dans fıgürleri sergiliyor.
Büyük bir beceri isteyen bu dans Sindh eyaletinde özel gün ve kutlamaların vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Elbette oyunda davul ve zurna da eksik olmuyor. Renkli kıyafetleri ile ön plana çıkan Sindh geleneksel dansçıları Pakistan'ın o renkli kültürünü de yansıtıyor.
Kuşkusuz Yunan folklorunun en çok etkileşim içinde bulunduğu kültürlerin başında Türk kültürü geliyor. Çoğu zaman Anadolu'dan, Trakya'dan tanınan melodiler Yunanca sözlerle Ege'nin batısında ortak duyguları ifade ediyor.
Yunanistan'ın Trakya, Makedonya, Kiklades Adaları, İyonya, gibi birçok bölgesinden birbirinden farklı geleneksel oyunlar bulunuyor. Girit müziği ve geleneksel dansı ise kuşkusuz en etkileyicilerinden biri. Girit müziğinde hızlı ritimlerle kaynayan kanlar, vurdukça yerleri sallayan adımlara dönüşüyor. Kemençeye benzeyen bir enstrüman olan lira ve aşık atıştırmasını andıran şarkılarla birlikte dinamik bir oyun sergileniyor. Bu canlı ritimler girit halkının yaşam sevincini de sembolize ediyor. Girit müziği ve geleneksel dansının bu dinamik yapısı gençlerin bu kültüre ilgisini bugün hâlâ canlı tutuyor.
Geleneksel halk oyunları Yunan kültüründe büyük bir role sahip. Bu dansların bugün hâlâ gençler tarafından ilgiyle takip edilmesi dansların günümüzde yaşatılmasına neden oluyor. Kostas Kiryakakis bugün Girit oyunları dersleri veriyor. Gençler bu oyunları öğrenmeye hevesli olduğunu söyleyen Kiryakakis, şöyle konuştu: “1994'ten beri Atina'da Girit dansları dersi veriyorum. Bir başka deyişle, bölgemizin kültürünü tanıtıyorum. Halkın Girit kültürüne ilgisi büyük. Gençler de çok ilgili. Giritli olmasalar da Girit oyunlarını öğrenmek için hevesliler. Bunun temel nedeni de canlı, hızlı bir oyun olması. Delikanlılık ve mertlik üzerine olması. Zira bizim toplumumuzun en büyük özelliği mert olmasıdır.”
Geleneksel halk oyunları Yunan kültüründe büyük bir role sahip. Bu dansların bugün hâlâ gençler tarafından ilgiyle takip edilmesi dansların günümüzde yaşatılmasına neden oluyor. Kostas Kiryakakis bugün Girit oyunları dersleri veriyor. Gençler bu oyunları öğrenmeye hevesli olduğunu söyleyen Kiryakakis, şöyle konuştu: “1994'ten beri Atina'da Girit dansları dersi veriyorum. Bir başka deyişle, bölgemizin kültürünü tanıtıyorum. Halkın Girit kültürüne ilgisi büyük. Gençler de çok ilgili. Giritli olmasalar da Girit oyunlarını öğrenmek için hevesliler. Bunun temel nedeni de canlı, hızlı bir oyun olması. Delikanlılık ve mertlik üzerine olması. Zira bizim toplumumuzun en büyük özelliği mert olmasıdır.”
Geleneksel danslara duyulan bu sevgi nesilden nesile aktarılarak yaşatılıyor. Geleneksel oyunlarda elele veren dostlar mutlulukları çoğaltıyor, yaşanan tüm sıkıntıları unuttururcasına rengarenk bir tablo çiziyorlar.
Bulgarlar'ın geleneksel oyunu: Horo
Bulgaristan’ın horo adıyla anılan halay çeşitleri, ülkenin zengin etnografik yapısını yansıtıyor. Halk oyunları tıpkı halk müzikleri gibi bölgelere ayrılıyor. Dobruca, Trakya, Şop, Pirin ve Rodoplar. Bütün bu yerlerin kendine has oyunları ve her birinin farklı özellikleri bulunuyor.
Dobruca horosunda beden ve omuz harekleri öne çıkıyor. Adımlar ağır ve bazen yere çömelerek oynanıyor. Figürler bölge insanın verimli Dobruca ovasıyla ve toprakla ilgisini simgeliyor. Bu horo riçenitsa, çerkezka, tropanka adıyla birbirinden ayrılıyor.
Trakya bölgesindeki halk oyunlarıysa ritmik ve neşeli Karadeniz'e özgü bir halk oyunu: Horonsahip. Kasım, riçenitsa ve üçlümse bölgenin en belirgin horoları. Sofya vadisini kapsayan bölgenin oyununa şopluk veya şop horosu deniliyor. Şop’lar, yani Sofya ilinin yerlileri kolllarını yukarı kaldırarak, Karadeniz horonunu andıran danslar ediyor. Oynanması en zor olan bu horonun en ünlüleriyse petrunino, samakov, çingene ve dörtlü horo ile şop riçenitsa oyunları.
Pirin folklor bölgesi Makedon horosu, Aydarovo horo, Ohri ve Şirto halk oyunları ile ünlü iken Rodop bölgesi baçkovo hâlâyı ile adını duyuruyor. Rodop hâlâyları genel olarak daha yavaş, sert ve geniş adımlarla oynanıyor. Bu birbirinden renkli oyunlara sahip ülkenin başkenti Sofya’daki Vitoşka caddesi de, sık sık folklor gösterilerine ev sahipliği yapıyor.
Çok güzel olmuş bence herkes beğenir
YanıtlaSil